Derviş Beyaz Ocağı

Seyyid Dervis Beyaz asıl adı seyyid şeyh mahmud’ül kebir olup, soyu 17. kuşaktan imam musa-i kazım’ın oğlu ibrahim’e dayanmaktadır. derviş gewr ismi ile de bilinir.

 

 

 

 

 

 


Asıl adı seyyid şeyh mahmud’ül kebir olup, soyu 17. kuşaktan imam musa-i kazım’ın oğlu ibrahim’e dayanmaktadır. derviş gewr ismi ile de bilinir.

8.imam ali er-rıza, abbasi halifesi harun reşit’ten gördüğü yoğun baskı nedeniyle, horasan bölgesine gelerek buraya yerleşir ve türkler ile akrabalık ilişkileri kurar. anadolu’ya gelerek bölgenin müslüman ve türkleşmesini sağlayan da bu akrabalık ilişkisinden ortaya çıkan ve “baba erenler” olarak adlandırılan peygamber soyundan gelen ocaklardır. anadolu’ya gelen bu seyyidlerden biri de derviş beyaz’dır.

derviş beyaz, sultan murat hüdavendigar zamanında yaşamış ve keramet göstermiştir. günümüze kadar ulaşan şeceresinde osmanlı sultanları iii.ahmet ve i.mahmud’un mührünün yanı sıra farklı zamanlarda çok sayıda kadı ve naip’in onayı bulunmaktadır. şecerede, derviş beyaz‘ın 12 aşireti ile birlikte horasan’dan önce hıns-ı mansura (adıyaman), ardından da dersim ve çapakçur (bingöl) yöresine geldikleri belirtilir.

sultan murat hüdavendigar’ın, seyyid şeyh mahmud’ül kebir’in derviş beyaz ismini vermesi şecere şu şekilde anlatılır:
derviş beyaz, sultan murat’ın huzuruna çıkar, sultan kendisinden bir keramet göstermesini ister, bunun üzerine büyük bir ateş yakılır ve derviş beyaz, padişahın çuhadarı olan mehmed ağa’yı da yanına alarak ateşe girer ve orada yedi gün kalır. ateşten çıktıktan sonra sultan murat çuhadarına sorar:
“ – ey çuhadar sen ne gördün?
çuhadar: benim sultanım, benim gördüğüm sen dahi göreydin vücudun eriyip mahu olurdu. emma derviş gewr himmetiyle bana bir şey olmadı. ben dahi ol kadar bir od içinde bir yeşil çimenli yerdir. göl sosun, reyhan ve akarsular ve bir yanda kar ile buz çoktu. ve kendisi bir a’la beyaz köşkün üstünde bir kuş gibi otururidi. asla ateş namında bir şeyler görmedim deyu sultandan rica edüb, derviş’ten ayrılmadı vesselam, ismi mehmed ağa idi.”
“sultan murat bazen bizzat bazen başkasının vasıtasıyla o’nun kerametlerini görmüştür. künyesi derviş beyaz’dır. lakabı kerametttir.”

gewr farsça bir kelime olup beyaz anlamına gelmektedir. bundan ötürü bazı kaynaklarda derviş beyaz’dan derviş gewr olarak bahsedilir. bununla birlikte şecereden de anlaşıldığı üzere bahsedilen tek bir kişidir.

şecerede imam ali’den başlayarak, seyyid şeyh mahmud’ül kebir’e gelinceye kadar olan tüm soy silsilesi sayılır. şecere şu ifade yer almaktadır:
“hazret-i ali’den gelen bu şecere-i mübareke ilk defa imamü’l-hümam şehidler sultanı hz. hüseyin‘nin neslinden başlayarak nesilden nesile, göbekten göbeğe ve asırdan asıra on iki imam bitinceye kadar kaydedilmiştir. sonra yine nesilden nesile, göbekten göbeğe hıns-ı mansur’da ikamet eden, tekke sahibi, dünya ve ahrette bilinen meşhur seyyid şeyh mahmud’a kadar ehl-i din ve yakin alimleri huzurunda sahih eserlere dayanarak kaydedilmiştir.”

bu ocağa bağlı seyyidlerin günümüzde yaşadığı başlıca yöreler; muş-varto, tunceli-mazgirt, bingöl-kiği, kars-göle başta olmak üzere yoğun göç etkisi nedeni ile ülke ve yurtdışına kadar birçok farklı yerdir.

kaynak: ali yaman, kızılbaş alevi ocakları – metin küçük, seyyid derviş beyaz ocağı ve şeceresi.

 

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

İgili Makaleler

Son Makaleler

Popüler